Çağlar boyu tüm yaşamlar; mağaralarda, otağlarda, çadırlarda ve evlerde başladı. Anadolu'nun ev düzenindeki ilk mobilyalarla tanışması ise; Konya Ovası’nda ki Çatalhöyük evlerindedir. M.Ö. 6500-7000 yılları arasında tarihlenen bu konutların erken neolitik çağ yerleşmelerinden, çağımızın mobilya anlayışına modernizasyonu dikkat çekmektedir. Yaklaşık 20-30 m2 olan yerleşmelerde ki dikdörtgen bir ana mekan ile yanaşık düzende; 5-6 m2 büyüklüğünde bir veya iki depo alanı sayesinde, evler genellikle oturma odası, kiler ve mutfaktan oluşmaktaydı. 

Bu konutlara hava ve tahliye için; çatıda baca vazifesi gören bir menfezden yararlanılmaktaydı. Ev içinde bulunan ocak ve fırınlar sayesinde yiyecek ve içecek kültürlerini nesilden nesile aktardılar. Yani; Anadolu’da ki Türklerin ayak sesleri ilk kez bu evlerden duyuldu.

Evinizdeki mobilyanın efendisi ahşaptır.

İnsanlığın tanıdığı en eski yapı malzemeleri ahşaptan oluşmaktadır. Ahşap insan ve doğa içinde harikulade bir dönüşüm aracı olmasından dolayı evrensel bir pozitif bütünlük kazanmıştır. Ahşap mobilyaların oda içlerindeki nemi dengelemesinden dolayı, bağışıklık sistemine olumlu etkiler gösterir. Bunun yanında yüksek yüzeysel ısı tutuşu ve düşük ısı dalgalarından etkilenmeme özelliği gösterir. Ateşte kurutulmuş bir ağaç gerçek bir yalıtkandır. Statik elektrik oluşumunu engellemek için, yonga levha ürünlerinin üretim bandında, masif ahşaplarla değiştirilmesi yönünde tüm dünya üzerinde artan bir bilinçlenme yaşanmaktadır. İnsan sağlığına en uygun mobilya seçeneklerinde Pazar lideri her yüzyıl için uzun ömrü ile ahşaptır.